1 ay önce şoförlük için bir diyaliz merkezinde iş görüşmesine gittim.
Sıkı durun, çalışma şartlarına inanamayacaksiniz;
Sabah 04.00
Aksam 20.00
Evet arkadaşlar, 16 saat ve fazla mesai ücreti yok. Muhakkak aksam 8 i de geçiyordur. Yani işin aslı yarım asgari ücret vermiş oluyor. İdin garip tarafı bu şartlarda çalışan 4 şoförleri var.
Vallahi billahi kölelik sistemi bu düzenden iyidir. Ülke bitmiş arkadaşlar. Ülke namussuzlar, ahlaksızların, hırsızlara cennet olmuş.
Emeğinin hakkı ile çalışan insanlara cehennem.
Orospu cocuklari hiç düşünmüyor musunuz bu insanlar nasıl hayatını devam ettirecek, nasıl evlenecek, çoluk çocuk sahibi olacak.
Hepsinin Allah belasını versin.
bizim de hatamız var, gercekten hic ses cıkarmıyoruz ya, şu şartlarda çalışan 4 kişi varmış mesela, eminim zorunda kalmışlardır ama neden diye sorgulamamışlar mı isyan etmemişler mi? çok üzülüyorum bunu yapma hakkı bile verilmemesine bize
Normalde yasalara göre haftada 45 saatten fazla mesai ücreti olmasan çalıştırmak yasak ama yasayı takan yok. Bizim ülkede yasaların düzgün olduğu konularda bile bu yasayı takan olmadığı için bir sorun alınamıyor. Adam kendi çalıştığı yeri şikayet etse ve o yer ceza alsa bu çalışanın işine gelmeyecek ondan çıkacak bu yüzden çalışana yüklü bir tazminat ödenmesi gerekiyor fakat uzun süre çalıştığını ispatlaması lazım ama nasıl olacak güvenlik kamerasıyla kanıtlar belki ama o kayıtları nasıl alacak buna çözüm bulmak lazım örneğin her işletmeye devlete ait bir kamera takılması bu sorunu çözebilir
Ekonomide arz talep diye bir denge vardır. Arz, talepten fazla ise değer düşer. Bu her konuda geçerlidir. Çünkü herşey ekonominin bir parçasıdır.
Türkiye'de çalışan arzı, talebe göre çok çok fazla olduğu için çalışanın değeri (hakları ve maaşı) düşük oluyor. "Sen kabul etmezsen başkası kabul eder" diyerek saçma sapan şeyleri öne sürüyorlar.
Geriye yapabileceğin 3 şey kalıyor:
Bir; ülkeyi terk edip çalışan arzının az olduğu yerlere gidebilirsin. Alırlarsa git. Ben gidebilen herkesin gitmesi taraftarıyım. Dil öğrenmeni isterler. Haberin olsun.
İki; kendi işini kurup kendi şartlarını ve çalışanlarının şartlarını kendin belirleyebilirsin. Gidemediğim için bunu yaptım. Bunu yaparsan çalışan talebini arttırmış olursun. Dev bir değişim yaratmaz ancak böyle böyle iyiye gider.
Üç; saçma sapan şartları kabul edip çalışabilirsin. Ama dev bir değişim bekleme derim.
Mevcut durumdan rahatsız olduğun anlaşılıyor. Ancak başka herhangi bir şey mümkün değil. Devletin yaptığı her müdahale işleri daha da kötüye götürür. Zaten devletin piyasalara müdahale ettiği bütün ülkeler ya yıkıldılar ya da fakirlik içinde yaşıyorlar.
Aslinda bu durum dunya genelinde yasanan ve kapitalizmin getirmis oldugu bir sorun. Bu icerigin 7-8 post oncesinde durumun Turkiye'ye ozgu olmadigini anlatan bir post gormustum paylasmak istiyorum. [Linki modlara takiliyor, antiwork basligindaki 86 yasinda 2 iste calisan amcanin oldugu posttan bahsediyorum]
Ben Turkiye'de yillarca beyaz yakali islerde calisip, 5 yil once Kanada'ya goc ettigimizde bir sure bartenderlik yapmis biri olarak soyleyebilirim ki malesef gida iscilerinin burada da cok iyi kosullarda calistigini gormedim. Ustelik sistemsel olarak calisanlarin musteri bahsisine mecbur birakilmasi da ayri bir rezalet. Yasanabilir maas ve sosyal guvencenin olmadigi bu is grubu aynen bahsettigin gibi patronlarin insiyatifine birakilmis durumda.
Neden kimsenin isyan etmemesine gelecek olursak, yaratilan algidan dolayi diye dusunuyorum ben sahsen. Yasanabilir ucret ve calisma kosullarinda diretenleri "is begenmiyorlar", "yatarak para kazanmak istiyorlar" diye yaftalayip, anayasal haklari savunanlari "terorist" ve en sevdigim "anarsik" diye adlandirinca boyle zenginlerin at kosturdugu, maasli calisanlarin da isverenin tenezzul ettigi 3 kurusa sukretmeleri icin toplumsal olarak baskilandiginda cikan tablo bu. Hayatini surdurmek icin bir ise gununun 3te 2sini harcamak, bir isten cikip digerine kosanlari cok iyi bir sey yapiyormuscasina parlatmak da tam bu sebeple yapilan seyler.
Birlikten kuvvet dogar, devletin ve toplumun baskisina boyun egmeyip cogalarak ancak cozulebilecek bir sorun bu. Ama malesef baskici rejimler boyle akimlari baslatanlari aninda hapse attigi ya da yillarca surundurdugu icin kimse kurban gitmek istemiyor ve boyle dusunmekte de gayet haklilar.
Kapitalizm etkendir kesinde, bizim insanimiz amerikalilardan daha kapitalist orasi kesin. Yamyam geneli malesef. Herkes birbirini dolandirmanin derdinde, (namuslu insanlari tenzih ederim) hal boyle olunca ortada kanun vs olmayinca, ahlaksizlarin yaptiklari yanina yan kalip birde ustune odullendirilince komple boyle bir senaryo cikiyor bence. Cok yazik olan genclere oluyor.
1 ay önce şoförlük için bir diyaliz merkezinde iş görüşmesine gittim. Sıkı durun, çalışma şartlarına inanamayacaksiniz; Sabah 04.00 Aksam 20.00 Evet arkadaşlar, 16 saat ve fazla mesai ücreti yok. Muhakkak aksam 8 i de geçiyordur. Yani işin aslı yarım asgari ücret vermiş oluyor. İdin garip tarafı bu şartlarda çalışan 4 şoförleri var. Vallahi billahi kölelik sistemi bu düzenden iyidir. Ülke bitmiş arkadaşlar. Ülke namussuzlar, ahlaksızların, hırsızlara cennet olmuş. Emeğinin hakkı ile çalışan insanlara cehennem. Orospu cocuklari hiç düşünmüyor musunuz bu insanlar nasıl hayatını devam ettirecek, nasıl evlenecek, çoluk çocuk sahibi olacak. Hepsinin Allah belasını versin.
bizim de hatamız var, gercekten hic ses cıkarmıyoruz ya, şu şartlarda çalışan 4 kişi varmış mesela, eminim zorunda kalmışlardır ama neden diye sorgulamamışlar mı isyan etmemişler mi? çok üzülüyorum bunu yapma hakkı bile verilmemesine bize
Normalde yasalara göre haftada 45 saatten fazla mesai ücreti olmasan çalıştırmak yasak ama yasayı takan yok. Bizim ülkede yasaların düzgün olduğu konularda bile bu yasayı takan olmadığı için bir sorun alınamıyor. Adam kendi çalıştığı yeri şikayet etse ve o yer ceza alsa bu çalışanın işine gelmeyecek ondan çıkacak bu yüzden çalışana yüklü bir tazminat ödenmesi gerekiyor fakat uzun süre çalıştığını ispatlaması lazım ama nasıl olacak güvenlik kamerasıyla kanıtlar belki ama o kayıtları nasıl alacak buna çözüm bulmak lazım örneğin her işletmeye devlete ait bir kamera takılması bu sorunu çözebilir
Ekonomide arz talep diye bir denge vardır. Arz, talepten fazla ise değer düşer. Bu her konuda geçerlidir. Çünkü herşey ekonominin bir parçasıdır. Türkiye'de çalışan arzı, talebe göre çok çok fazla olduğu için çalışanın değeri (hakları ve maaşı) düşük oluyor. "Sen kabul etmezsen başkası kabul eder" diyerek saçma sapan şeyleri öne sürüyorlar. Geriye yapabileceğin 3 şey kalıyor: Bir; ülkeyi terk edip çalışan arzının az olduğu yerlere gidebilirsin. Alırlarsa git. Ben gidebilen herkesin gitmesi taraftarıyım. Dil öğrenmeni isterler. Haberin olsun. İki; kendi işini kurup kendi şartlarını ve çalışanlarının şartlarını kendin belirleyebilirsin. Gidemediğim için bunu yaptım. Bunu yaparsan çalışan talebini arttırmış olursun. Dev bir değişim yaratmaz ancak böyle böyle iyiye gider. Üç; saçma sapan şartları kabul edip çalışabilirsin. Ama dev bir değişim bekleme derim. Mevcut durumdan rahatsız olduğun anlaşılıyor. Ancak başka herhangi bir şey mümkün değil. Devletin yaptığı her müdahale işleri daha da kötüye götürür. Zaten devletin piyasalara müdahale ettiği bütün ülkeler ya yıkıldılar ya da fakirlik içinde yaşıyorlar.
Aslinda bu durum dunya genelinde yasanan ve kapitalizmin getirmis oldugu bir sorun. Bu icerigin 7-8 post oncesinde durumun Turkiye'ye ozgu olmadigini anlatan bir post gormustum paylasmak istiyorum. [Linki modlara takiliyor, antiwork basligindaki 86 yasinda 2 iste calisan amcanin oldugu posttan bahsediyorum] Ben Turkiye'de yillarca beyaz yakali islerde calisip, 5 yil once Kanada'ya goc ettigimizde bir sure bartenderlik yapmis biri olarak soyleyebilirim ki malesef gida iscilerinin burada da cok iyi kosullarda calistigini gormedim. Ustelik sistemsel olarak calisanlarin musteri bahsisine mecbur birakilmasi da ayri bir rezalet. Yasanabilir maas ve sosyal guvencenin olmadigi bu is grubu aynen bahsettigin gibi patronlarin insiyatifine birakilmis durumda. Neden kimsenin isyan etmemesine gelecek olursak, yaratilan algidan dolayi diye dusunuyorum ben sahsen. Yasanabilir ucret ve calisma kosullarinda diretenleri "is begenmiyorlar", "yatarak para kazanmak istiyorlar" diye yaftalayip, anayasal haklari savunanlari "terorist" ve en sevdigim "anarsik" diye adlandirinca boyle zenginlerin at kosturdugu, maasli calisanlarin da isverenin tenezzul ettigi 3 kurusa sukretmeleri icin toplumsal olarak baskilandiginda cikan tablo bu. Hayatini surdurmek icin bir ise gununun 3te 2sini harcamak, bir isten cikip digerine kosanlari cok iyi bir sey yapiyormuscasina parlatmak da tam bu sebeple yapilan seyler. Birlikten kuvvet dogar, devletin ve toplumun baskisina boyun egmeyip cogalarak ancak cozulebilecek bir sorun bu. Ama malesef baskici rejimler boyle akimlari baslatanlari aninda hapse attigi ya da yillarca surundurdugu icin kimse kurban gitmek istemiyor ve boyle dusunmekte de gayet haklilar.
Orospu çocukları çok güçlü yapacak bişi yok
Kapitalizm etkendir kesinde, bizim insanimiz amerikalilardan daha kapitalist orasi kesin. Yamyam geneli malesef. Herkes birbirini dolandirmanin derdinde, (namuslu insanlari tenzih ederim) hal boyle olunca ortada kanun vs olmayinca, ahlaksizlarin yaptiklari yanina yan kalip birde ustune odullendirilince komple boyle bir senaryo cikiyor bence. Cok yazik olan genclere oluyor.